Tedarik Zinciri’nde Temellerin Duruşması
- Sedat Onat

- 3 gün önce
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 dakika önce
“Çoğu insan, belirsizliğin sıkıntısı yerine, bildiği sıkıntıyı tercih eder.” - Virginia Satir
Verimsiz Eski Alışkanlıkların Sorgulandığı Yeni Dönem
Tedarik Zinciri dünyası, son 15 yılda belki de tarihinin en hızlı dönüşüm sürecinden geçiyor. ERP entegrasyonlarının yaygınlaşması, elektronik teklif toplama, e-ihale, Power BI gibi self-service analiz araçları, mobil görünürlük, otomasyon ve veri odaklı karar alma mekanizmaları artık işin olağan bir parçası. Buna ek olarak Jira, ClickUp ve Monday.com gibi görev yönetimi platformları, iş akışlarını kayıt altına alan, sorumlulukları netleştiren ve süreçleri izlenebilir kılan modern araçlar olarak çalışma düzenine yerleşmiş durumda.
Görünürde her şey olması gerektiği gibi: süreçler modernleşiyor, sistemler güçleniyor, veriler zenginleşiyor, raporlar anlık hale geliyor. Ancak sahaya indiğinizde bambaşka bir gerçek sizi karşılıyor: değişimi teknik olarak değil; davranışsal olarak yaşıyoruz. Ve asıl kırılma da burada.
Bu kırılmayı tarif etmek için uzun süredir zihnimde bir ifade arıyordum. Ta ki Ahmet Kabaklı’nın meşhur metaforu karşıma çıkana kadar: “Temellerin Duruşması.”
Ahmet Kabaklı bu “Temellerin Duruşması” ifadesini, bir milletin temel değerlerinin ideolojik yargılamaya konu edildiği süreçler için kullanmıştı. Bugün ise benzer bir yargılama, sessiz fakat derin bir gerilimle tedarik zinciri alanında yaşanıyor.
Davayı açan yenilikçi kesim. Sanık sandalyesinde ise eski alışkanlıklar oturuyor.
Dönüşümün Önündeki Görünmez Bariyerler
Teknoloji ilerledi, araçlar gelişti, süreçler dijitalleşti; fakat alışkanlıklar neredeyse hiç değişmedi. Bu, her gün sahada şu şekilde karşımıza çıkıyor:
Kap-Gel düzeni, bir türlü gerçek anlamda Profesyonel Satınalma disiplinine evrilemiyor.
Telefon ve mail üzerinden fiyat almaktan, RFQ üzerinden teklif toplama düzenine tam bir geçiş yapılamıyor.
Anlık ve plansız talepler yüzünden, planlı sipariş yönetimine geçilemiyor.
Yüzlerce Excel tablosunun yarattığı kaostan çıkıp, Power BI gibi Self-Service Dashboard kültürüne geçilemiyor.
WhatsApp mesajlaşmalarından ve verimsiz toplantılardan, Jira gibi Task Management yapısına geçilemiyor.
Mail ve Excel üzerinden yürüyen bilgi akışından, ERP üzerinde paylaşılan kurumsal hafızaya geçilemiyor.
“İndir–Bindir” mantığından, envanter yönetimi anlayışına geçilemiyor.
“Kamyon nerede?” sorusundan, Lojistik Yönetimi disiplinine geçilemiyor.
ERP gibi ve dijital alımlar dahil tüm hizmet alımlarının, Satınalma Departmanı tarafından Satınalma mantığı ile yönetilmesi gerektiği hâlâ anlaşılmıyor.
Bu listeyi çoğu tedarik zinciri profesyoneli her gün yaşıyor; bazen sessiz bir öfke ile, bazen “Ne gelir elden?” çaresizliğiyle.
Değişim Elzem Mi?
Kesinlikle, çünkü artık eski iş yapış biçimleri, yeni rekabet ortamını taşıyamıyor.
Bu noktada sadece teknik bir dönüşümden değil, eski zihniyetin bugünkü ihtiyaçlarla çatışmasından söz ediyoruz.
Sahada duyduğumuz bazı cümleler, aslında bu çatışmanın en somut göstergesi:
Talep arttıkça yetişmeyen satınalma hızları (İş aynı iş neden yetişemiyorsunuz?)
Aynı işi farklı Excel’lerle yöneten dağınık organizasyon modeli (Şunun için de bir excel hazırlayın hemen)
Tek tedarikçiye bağımlı olunan kırılgan kategori yapıları (Zaten aynı malzemeyi alıyoruz neden her seferinde teklif topluyorsunuz?)
Şantiyeden merkeze doğru kopuk bilgi akışları (Biz biliriz, şantiyedekiler eğitimsiz)
Kişiye bağımlı kritik süreçler (Yetki bende)
Kaybolan WhatsApp mesajları, unutulan mail talimatları (Sabah yazdım görmedin mi?)
Kağıt, Excel ve sözlü iletişim nedeniyle kaybolan veri izleri (Her şey de prosedür be abicim!)
Yöneticilerin güncel, doğru ve tekil veriyle karar alamaması (Tamam anladım)
Kriz anında sürecin hangi noktada kırıldığının tespit edilememesi (Yine ne oldu?)
Bu zihinsel refleksler artık günün gerçeklerine cevap üretemiyor. Dolayısıyla “Biz yıllardır böyle yapıyoruz” cümlesi geçerliliğini tamamen kaybetmiş durumda.
Yeni dünyanın standardı çok net: Planlı, ölçülebilir, sistematik, dijital, görünür ve sürdürülebilir süreçler.
“İnsanlar değişime direnir çünkü ne kazanacaklarına değil, neyi kaybedeceklerine odaklanırlar.” - John C. Maxwell
Direncin Kaynağı: Temeller mi, Konfor Alanı mı?
Direnç, genellikle sanıldığı gibi “temel değerlerde” değil; konfor alanını kaybetme korkusunda.
Yeni sisteme geçmek → Öğrenme çabası
Şeffaf raporlar → Performansın görünür olması
ERP disiplini → Kayıt dışı işlerin bitecek olması
RFQ sistemi → Telefon ve yüzyüze pazarlığın cazibesini kaybettirmesi
Planlı sipariş yönetimi → Dağınık ve anlık iş kültürüne darbe
Görev yönetimi → Sorumluluğun netleşmesi
Dashboard → “Excel atar mısın?” döneminin bitmesi
Veri doğruluğu → “Ben öyle hatırlıyorum” kaçış alanının daralması
Direnci anlamak için insanı anlamak yeterlidir. Çünkü direnç, sistemde değil; alışkanlığını bırakmak istemeyen insanda.
Direnç Köklü Mü?
Köklü — çünkü davranışsal ve kültürel.
Teknoloji hızla değişir; insan davranışı ise yavaş ve dirençli değişir. Bu yüzden:
20 yıl telefonla fiyat almış bir satınalmacıyı RFQ sistemine geçirmek zordur.
Excel ile büyümüş bir yöneticiyi Dashboard’a ikna etmek daha zordur.
Sözlü iletişim kültüründe kayıt altına alınmış süreçler yabancı gelir. Dahası korkutur.
WhatsApp üzerinden iş yönetmeye alışmış ekipleri Jira, ClickUp veya Monday.com gibi platformlara taşımak zaman ister.
“Ben yıllardır böyle yapıyorum” cümlesi, kişinin kendini koruma refleksini tetikler ve değişim sürecini yavaşlatır.
Kişiye bağlı süreçlerde çalışanlar, sistemleşmenin kendi önemlerini azaltacağından endişe eder. (Ben saksı değilim!)
Planlı tedarik yönetimi, yıllarca “Çok Acil!” ile büyümüş organizasyonlarda gerçekçi olmayan bir yöntem gibi algılanır.
Şeffaf KPI yapıları, performansı ölçmeye alışık olmayan ekiplerde tedirginlik yaratır.
Veri doğruluğu ve ERP disiplini, hızlı ama dağınık çalışma tarzını benimsemiş kişiler için kısıtlayıcı görünür. İşi yavaşlatıyor algısı oluşur.
Davranışsal dönüşüm, dijital dönüşümden çok daha zor olduğundan dolayı, direnç de köklüdür.
Peki Direnç Nasıl Kırılır?
Teknik çözüm yetmez; insanı yetiştiren ve kültürü değiştiren çözümlere ihtiyaç vardır.
1. Kullanıcıyı dahil etmek
Sistemi masa başında değil; sahada, kullanıcıyla birlikte tasarlamak.
2. Hızlı başarı göstermek
İlk 2-3 ayda net ve görünür sonuçlar üretmek:
Aynı üründe yapılan tekrarlı elektronik ihalelerde bile gözle görünür tasarruf
Dashboard kullanımında artış
Görev yönetiminin avantajlarını yaşamak
Bu başarılar, dönüşümün psikolojik duvarını yıkar. Yıkmasa da ilerisi için önemli bir gedik açar.
3. Gerçek verilerle eğitim yapmak
Sunum değil; gerçek data, gerçek iş ve daha önemlisi gerçek senaryolar.
4. KPI’ları dönüşümle ilişkilendirmek
Sadece tasarruf değil:
RFQ kullanım oranı
Görev sonuçlandırma oranı
Dashboard kullanım seviyesi
gibi metrikleri de yönetici hedeflerine yazmak.
5. İletişimi stratejik olarak artırmak
Dönüşümün neden yapıldığı ve kime ne kazandırdığı net şekilde anlatılmalı. (Bana ne faydası var anlayışı.)
6. Liderlik model olmalı
Yönetici hâlâ Excel istiyorsa, ekip Power BI’a geçmez.
Yönetici WhatsApp’tan iş yönetiyorsa, ekip Jira’ya geçmez.
Lider davranışı, en güçlü dönüşüm aracıdır.
Özetle: Bu Duruşmanın Kazananı Teknoloji Değil, Mantık Olacak
Bugün tedarik zinciri alanında gerçek bir “Temellerin Duruşması” yaşanıyor. Fakat bu dava, ideolojik veya kişisel değil; tamamen yöntemsel, yönetimsel ve davranışsal bir dava.
Davayı açan: Dijitalleşme, planlama, şeffaflık ve modern süreçler.
Sanık sandalyesinde oturan: Eski alışkanlıklar, dağınık yapılar, kişiye bağımlı sistemler.
Ezcümle: Eski alışkanlıklar saygıdeğerdir; ancak geleceği taşıyamazlar. Gelecek, yeni temellerin üzerinde yükselmeli.
İlgili Makaleler
Kaynaklar
Chat Based AI Tools: ChatGPT |&| Gemini |&| DeepSeek |&| YouTube
Organizasyonel Davranış ve Direnç Psikolojisi
McKinsey – “The Psychology of Change Management” https://www.mckinsey.com/capabilities/people-and-organizational-performance/our-insights/the-psychology-of-change-management
Ekşi Sözlük / Temellerin Duruşması: https://eksisozluk.com/temellerin-durusmasi--347765
HalkBank Akademi: https://halkbank.hiperkitap.com/Book/Index/BOOK2010010420011138712869
https://www.tumblr.com/ibokumus/187055118957/ahmet-kabakl%C4%B1-temellerin-duru%C5%9Fmas%C4%B1pdf
Fotoğraflar
1. Kapak fotoğrafı: Adobe Express
Yazarlar
!!! DUYURU !!!
ERP Nasıl Alınır? Kitabımız Google Play Book'da yayınlanmıştır.
https://www.sedatonat.com/erpnasilalinir Linki üzerinden ücretsiz olarak indirip okuyabilirsiniz.
Geri bildirimleriniz olursa bizleri mutlu edersiniz.
Şimdiden iyi okumalar dileriz.

Teşekkürler!
Değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Sorularınızı ve/veya tavsiyelerinizi yorumlara yazarsanız, hızlıca dönüş yaparız.
Bu makale ilk olarak TedarikZinciriPortali.com adresinde yayınlanmıştır.
Her gün yeni bir Tedarik Zinciri Makalesi için, Tedarik Zinciri Makaleleri Linkedin Newsletter 'a üye olabilirsiniz.
Her hafta yeni bir Tedarik Zinciri Analizi için, Tedarik Zinciri Analizleri Linkedin Newsletter 'a üye olabilirsiniz.
TedarikZinciriPortali.com 'u ziyaret ederek, daha fazla Tedarik Zinciri Haberleri ve Makaleleri 'ne ulaşabilirsiniz.
Tedarik Zinciri Sözlüğü 'ne www.TedarikZinciriSozlugu.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Tedarik Zinciri Portalı Linkedin Grubu 'muza üye olarak bilgi ve tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.
Şimdiden teşekkür eder, iyi günler dileriz.








Yorumlar